Ana içeriğe atla

Cluj ve Transilvanya seyahati, Romanya (IFMSA)

Merhabalar. Bu hafta tıbbî paylaşımlara ara verip tıbbî staj için gitmiş olduğum ve staja başlayamadığım, erken dönmek zorunda kaldığım Cluj şehrinden bahsedeceğim. Cluj ya da eski dönemlerde bizlerce bilinen adıyla Koloşvar, Romanya'nın tarihî Transilvanya (Erdel) yöresinde büyük şehirlerden biri. Şehir ahalisi Rumen (Vlah) çoğunluktan ve Macar azınlıktan ibârettir. Şehir merkezinde Avusturya tesiri de göze çarpmaktadır. Rumen Ortodoks cemaati için olan kiliseler de şehir merkezinde Macar Katolik kilisesine yakın bulunmaktadır.

Cluj tam bir öğrenci şehri. :) Bar, kafe ve restoranlar bunun ipuçlarını veriyor. Geceleri eğlenmek, dans etmek veya sadece kafa dağıtmak için birçok uygun mekan bulabilirsiniz. Ayrıca fiyatlar genellikle ucuz.
Romanya para birimine leu (lei çğ.) deniyor.

Tıp öğrencileri Hașdeu denilen semtte ağırlanıyor. Biz de oradaydık. Hașdeu'ya yakın bölgede birçok bar ve restoran var.
Buradaki yemekler, çeşit çeşit. Meselâ, Türkçe "sarma" sözcüğünden gelen sarmale, Rumen dolması. Bizdekiyle arasındaki fark ne, yemediğim için henüz bilmiyorum. Bunun dışında, fasulye çorbasından tutun kuskus pilavına kadar birçok çeşit yemek var. İtalyan restoranında güzel pizza yemek veya yoldaki hızlı-yemek restoranından shaorma (Ar.<Tr. çevirme) yemek mümkün. Merkezî bazı restoranlarda Macar Gulyás'ı yapılıyor.
Çoğu çorba türü Rumence'de Ciorbă adını alıyor.
Burada en ünlü bira, Ursus. Bu bölgede tüketilen ağır içkiler Țuică ve Palincă (ya da Mc. Pálinka)

Transilvanya'nın diğer bölgelerini de gezme fırsatı buldum. Turda şehrinde yer alan eski tuz madeni, Retezat Ulusal Parkı'ndaki Bucura gölü ve birkaç diğer göl ve yine bu çevreye yakın Daçyalılar döneminden kalma Sarmizegetusa harabeleri gezdiğim diğer bölgeler.

Bucura gölü 2000 küsür metre rakımlı bir dağın zirvesinde bulunan bir göl. Oraya ulaşmak saatlerimizi aldı ve çok zorlu yollardan geçtik ve dağı tam anlamıyla tırmandık. Etrafta insan yapımı hiçbir şey yoktu ve burada doğayla başbaşa kalma fırsatımız olmuş oldu.

Turda şehrindeki tuz madeni Avusturya İmparatorluğu döneminde de işlevi olan oldukça eski bir maden. Bir süre merdivenlerle yeraltına doğru indikten sonra tünellere varıyorsunuz. Yeraltı tünellerinde hava sıcaklığı 12-13°C'ye kadar düşebiliyor. Tünel duvarıysa tuzla kaplı. Burada bulunan yeraltı gölünde üç kişilik kayıklara bindik ve kürek çektik. Oldukça zevkliydi.

Cluj şehrinde bir yere gitmek istediğinizde yürüme yolunu tercih etmeniz sizi zorlamayacaktır. Düz bir alana kurulmuş şehir ve yokuşlar yok. Bu nedenle mesela benim kaldığım öğrenci yurdundan şehir merkezine gitmek öyle zor bir şey değildi.
Şehirde trafik sorunu yok. Bunun nedeni trafikte bir düzenin oturtulmuş ve takip edilebiliyor olması.
Sürücüler ve yayalar genellikle kurallara uyuyorlar ve bu da iyi bir ortam sunuyor.

Şehirde gezilip görülebilecek yerlerden biri de Belvedere kısmı. Burada kafelerde şehrin manzarasının tadına varabilirsiniz. Burası sakin bir bölge ve şehri neredeyse bütünüyle görüyor.

Cluj'da yapmayı planladığım 1 aylık tıbbî programı Türkiye'de yapmam gereken işler olduğundan tamamlayadım ve hatta başlayamadım da. Ancak gittiğim ve böyle bir tecrübe edindiğim için mutluyum. Çeşitli ülkelerden tıp öğrencileri ile tanışmak benim için güzel bir olaydı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fizyoloji laboratuvarı- Kurbağa deneyleri

Kurbağanın deserebre edilmesi ve sonra da spinal kurbağa elde edilmesi, tıp fakültelerinde gösterilen klasik bir deney olup Merkezi Sinir Sistemi'nin fizyolojik işlevlerini anlamamıza yardımcı olur. Burada kalp atımları değerlendiriliyor. Deneyde deserebre ve spinal kurbağanın davranışları ve fizyolojik durumu gösterildi. Kurbağanın gözlerini birleştiren bir çizginin hemen arkasından kesilerek deserebre kurbağa elde edilir. Kurbağanın -zıplayabildiği, -suda yüzebildiği, -suya ters bırakılınca düz konuma geçebildiği görülür. Bir nevi kulak işlevi gören Timpanik zarın hizasından kesilince spinal kurbağa elde edilir. Kurbağanın geriye kalan vücudu kısa süreli spinal şoktan sonra istemsizce çekme refleksleri ni yerine getirebilirken geriye kalan (yukarıda bahsettiğimiz) davranışlar ve hareketler artık yapılamamaktadır. Daha sonra hala çalışmakta olan kalbin atımları şematik olarak bilgisayar ortamında izlendi. Ekstrasistolik kalp atımları görüldü.

Puberte prekoks

HAZIRLAYAN:  Fatih Mehmet Kaya  (lütfen izin almaksızın yazımı kullanmayınız!!) ÖNEMLİ NOT!!: BU BİR HASTA BİLGİLENDİRME YAZISI DEĞİLDİR!!! Bir  ders proje sunumu  olarak intörn doktor iken tarafımca  akademik amaçlar la hazırlanmıştır. Burada yazılanlarla ilgili bir sorumluluk kabul olunamaz. Sunum planı Normal puberte ve hormonal kontrol Puberte evreleri ve Tanner klasifikasyonu Erken puberte (puberte prekoks), çeşitleri, etyolojisi GnRH bağımlı puberte prekoks ve tedavisi GnRH bağımlı olmayan puberte prekoks ve tedavisi Giriş: Hormonal kontrol Hipotalamik GnRH pülsleri pitüiter gonadotropinlerin sekresyonunu sağlar. Ultrasensitif gonadotropin çalışmaları, puberteden önce LH ve FSH seviyeleri düşük olsa da, onların pülsatil olarak sekrete edildiğini göstermiştir.  Prepubertal hipotalamik-pitüiter-gonadal sistem hem negatif feedback kontrolü hem de γ -aminobütirik asit (GABA) ile baskılanır.  Puberte ilerledikçe LH pülslerinin ...

Hiperparatiroidi (ders sunumu)

Hazırlayan: Fatih Mehmet Kaya ÖNEMLİ NOT. Dönem 6'da intörn iken hazırladığım bu ders sunumu, akademik fikir verme amacı ile yazılmış olup, yazılanlardan sorumluluk kabul edilemez. Bu yazıyı lütfen izinsiz olarak alıp  sitenizde veya başka bir yerde kullanmayınız. Paratiroid bezi: Anatomi •     Paratiroid bezleri her biri 30-40 mg ağırlığında gelen ve gri ve sarı renkli olan bezlerdir. Her insanda tipik olarak 4 adet bulunur. •     Tiroid bezinin arka komşuluğunda üst ve alt paratiroid bezleri bulunur. •     Böylece paratiroid dokusu erişkinlerde ortalama 120-160 miligramdır. Paratiroid bezi: Embryoloji •     Paratiroid bezlerin üst çifti embryonun dördüncü brankiyal poşlarından, alt paratiroid bezleri ise timus gibi üçüncü brankiyal poştan gelişir. •     Ektopik bezlerin yerleşim yerleri sık olarak timik kalıntılar, anterior mediastende ve nadir olarak da karotis kılıfı, perikard ve far...