Hazırlayan: Fatih
Mehmet Kaya
ÖNEMLİ NOT. Dönem 6'da intörn iken hazırladığım bu ders sunumu, akademik fikir verme amacı ile yazılmış olup, yazılanlardan sorumluluk kabul edilemez. Bu yazıyı lütfen izinsiz olarak alıp sitenizde veya başka bir yerde kullanmayınız.
Paratiroid bezi: Anatomi
• Paratiroid
bezleri her biri 30-40 mg ağırlığında gelen ve gri ve sarı renkli olan
bezlerdir. Her insanda tipik olarak 4 adet bulunur.
• Tiroid
bezinin arka komşuluğunda üst ve alt paratiroid bezleri bulunur.
• Böylece
paratiroid dokusu erişkinlerde ortalama 120-160 miligramdır.
Paratiroid bezi: Embryoloji
• Paratiroid
bezlerin üst çifti embryonun dördüncü brankiyal poşlarından, alt paratiroid
bezleri ise timus gibi üçüncü brankiyal poştan gelişir.
• Ektopik
bezlerin yerleşim yerleri sık olarak timik kalıntılar, anterior mediastende ve
nadir olarak da karotis kılıfı, perikard ve faringeal submukozadadır
Paratiroid bezi: Histoloji
• Paratiroid
bezi üç farklı hücre tipinden oluşur:
•
Şef hücreler: 4-8
μm çapında,
santral nükleuslu, PTH sentez ve sekresyonu
•
Berrak hücreler:
Glikojen içeriği artmış şef hücreler
•
Oksifil hücreler: Puberteden
sonra görülürler. 6-10 μm.
Yaşla beraber sayıları artar. Bu hücrelerin PTH sekrete edip etmediği veya şef
hücrelerden oluşup oluşmadığı belli değildir.
Paratiroid bezi: Kalsiyum fizyolojisi
• Toplam
vücut kalsiyumunun %99’u kemik ve dişlerde, kalanı ise ekstraselüler sıvıda
bulunur.
• Kalsiyum
bu sıvılarda
• İyonize
(%45-50)
• Protein
(çğ. albümin) bağlı (%47)
• Kompleks
hâlinde (sitrat, fosfat ve bikarbonat ile) olarak üç şekilde bulunur.
• Serum
iyonize kalsiyum hormon sekresyonu ve etkisi, kas kontraksiyonu, nöromusküler
iletim ve kan pıhtılaşması gibi vital fonksiyonlar üstlenir.
• Paratiroid
bezi: Fizyoloji
• Serum
kalsiyumundaki bir değişim saniyeler içinde dolaşan PTH düzeyini etkiler.
• Düşük
iyonize kalsiyum seviyeleri sekresyonu stimüle, artmış iyonize kalsiyum ise
üretimi ve salınımı suprese eder.
• Ekstraselüler
kalsiyum algılayıcı reseptörü (CaSR) paratiroid ve daha
başka pek çok tip hücre (böbrek, tiroid C, beyin vd.) tarafından eksprese
edilir.
• Bu
reseptörün başlıca görevi ekstraselüler kalsiyum konsantrasyonundaki
değişimleri tespit etmektir.
Paratiroid bezi: Fizyoloji
• Kalsiyum
arttığında bu reseptörün uyarılması sonucu PTH hormon sekresyonunu ve
paratiroid hücre proliferasyonu inhibe edilir.
• Aynı
şekilde azaldığında da reseptör bu etkinin tersine yol açar.
Paratiroid bezi: PTH hormonu fizyolojisi
• PTH
paratiroid bezlerde 115-aminoasitlik öncü molekülün (preproPTH) yarılması ile
hücre içinde olgun 84-aminoasitlik PTH (1-84) olarak oluşur.
• Bu
form sekretuvar granüllere paketlenir ve dolaşıma salınır.
• PTH
(1-84) hedef hücrelerde PTH’ın biyolojik aktif formu olup çok kısa bir yarı
ömre (10 dakika civarı) sahiptir.
• PTH
(1-84) karaciğer ve diğer dokularda metabolize edilir.
• Biyolojik
inaktif fragmanlar (PTH (7-84) gibi) böbrek yetmezlikli hastalarda oldukça
yüksek seviyelere ulaşır çünkü böbrek PTH’nın vücuttan itrahında önemli bir
yerdir.
• Rutin
PTH assayleri («intakt PTH») aktif PTH
(1-84) ile birlikte başta PTH (7-84)
olmak üzere bu fragmanları da ölçmektedir.
• Üremik
hastaların serumunda yalnızca PTH (1-84) seviyelerini gösteren assayler
mevcutsa da günümüzde henüz rutin klinik kullanıma girmemişlerdir.
• İki
tip PTH reseptörü vardır.
• Tip
1 reseptör: PTH ve PTHrP’yi tanır. PTH ve PTHrP, Tip 1 reseptöre
bağlanır ve adenilil siklaz aktivasyonu/cAMP üretimi olur.
• Tip
1 reseptör ayrıca Fosfolipaz C aktivasyonu stimülasyonu ile IP3 ve DAG
yolağını da kullanır.
• Bu
sinyal iletiminin aktivasyonu PTH ve PTHrP responsif hücrelerde intraselüler
kalsiyum mobilizasyonuna ve protein kinaz C aktivasyonuna yol açar.
• Tip
2 reseptör ise PTH’a spesifiktir. Beyin, pankreas, testis ve
plasenta gibi klasik olmayan PTH hedef dokularında eksprese edilir. Bu
reseptörün mineral dengesinde rol oynamadığı düşünülmektedir.
• Böbrek
fonksiyonları normal bir kişide PTH’ın kronik yüksekliği renal 1,25- (OH)2 vitD
üretimini artırır.
• D
vitamini de gastrointestinal sistemden kalsiyum ve fosfat
emilimini artırır.
• Yüksek
düzeyde 1,25- (OH)2 vitD paratiroid bezlerinde bulunan D vitamini
reseptörlerine bağlanarak PTH sentezini frenler.
PTHrP
• PTHrP,
amino terminal bölgesinden PTH ile homolog olan 141-aminoasitlik bir peptittir.
Tip 1 PTH reseptörüne bağlanır. Sonuç olarak PTH ile benzer etkilere
sahiptir.
• PTHrP,
yalnızca paratiroid dokusunda üretilen PTH’tan farklı olarak, pek çok dokuda
üretilebilir.
• Lokal
düzeyde bir doku büyüme ve diferansiasyon faktörü olarak, ayrıca düze kas
tonüsü düzenleyicisi olarak iş görür.
• Kıkırdak
ve kemiğin normal gelişiminde PTHrP kondrosit proliferasyonunu uyarır ve
kıkırdağın mineralizasyonunu önler.
• PTHrP
ayrıca deri, kıl folikülleri, dişler ve meme gelişiminde de rol oynamaktadır.
Fatih Mehmet Kaya
HİPERPARATİROİDİ
• Tanım
• Klinik
prezantasyon, semptom ve bulgular
• Etyoloji
ve Epidemiyoloji
• Patogenez
• Tanı-Ayırıcı
Tanı
• Tedavi
• Primer
hiperparatiroidi, paratiroid bezinden PTH’ın üretimi ve salınımının artışıdır.
• Sekonder
hiperparatiroidi sıklıkla kronik böbrek hastalığında azalmış kalsiyum
seviyesine cevaben PTH üretim ve salınımının artmasıdır.
Primer hiperparatiroidi: Etyoloji
• Primer
hiperparatiroidi, paratiroid bezlerinden PTH’ın aşırı üretimi ve
salınımına bağlı gelişen tablodur.
• Hücresel
düzeyde hem artmış hücre kütlesi hem de sekretuvar defekt mevcuttur.
• Bu
defekt artmış kalsiyuma rağmen PTH hormon sekresyonunun azalmaması ile
karakterizedir.
• ABD’de
1:1000 prevalansındadır.
• Yaş
ile insidansı artmaktadır.
• En
sık postmenopozal kadınlar etkilenmektedir.
• Primer
hiperparatiroidi: Etyoloji
• Soliter
paratiroid adenomlar (%80-85)
• Hiperplazi
(%10)
• Multipl
adenomlar (%2)
• Karsinoma
(%2-5)
• En
sık şef hücreli adenomlar (soliter veya multipl) varlığında görülür.
• Paratiroid
hiperplazisi tipik olarak dört bezde de görülse de bazı
atipik formlarda
• Bir
bezde büyüme
• Diğer
bezlerde artmış selülarite ve azalmış yağ içeriği gibi mikroskopik
anormallikler gösterebilir.
• Paratiroid
hiperplazisi otozomal dominant MEN (multipl endokrin neoplazi)sendromlarının
bir parçası olabilir.
• MEN-1
sendromlu hastaların %95’inde hiperparatiroidi görülür. MEN-2A’da %20
oranlarında hiperparatiroidi mevcuttur.
• Paratiroid
karsinomu nadir bir malignite olup ciddi hiperkalsemi ve palpabl
servikal kitle varlığında düşünülmelidir
Primer hiperparatiroidi: Genetik faktörler
• Hücre
siklusunu düzenleyen genlerin primer hiperparatiroidiye ardında yatan önemli
bir neden olduğu düşünülmektedir.
• PRAD1
geni (parathyroid rearrangement adenoma): aynen PTH
enkode eden gen gibi 11. kromozom uzun kolundadır. Ürünü siklin D1, paratiroid
tümör gelişimi yanında pek çok malignitenin gelişiminde de rol oynar. 11.
kromozomdaki bir inversiyon PTH geninden siklin D1 enkode edilmesine yol açar.
Bu da hücre proliferasyonunu ve sonuç olarak PTH üretiminin artırır.
• Primer
hiperparatirodi: Genetik faktörler
• MEN1
geni: Bir tümör supresör geni olduğu düşünülmektedir.
• Ürünü
menin transkripsiyonu inhibe eder.
• Hücre
nükleusunda JunD transkripsiyon faktörüne bağlanarak transkripsiyonu baskılar.
• MEN-1
hastalarında MEN1 gen defekti bir aleldedir.
•
RET geni: MEN-2a’daki
hiperparatiroidinin patogenezinde henüz aydınlatılmamış bir mekanizma ile rol
oynar.
Sekonder hiperparatiroidi: Etyoloji ve Patogenez
• Sekonder
hiperparatiroidi paratiroidlerin dışında bir defekte bağlı olarak diffüz
glandüler hiperplazi sonucu ortaya çıkan klinik tablodur.
• Normal
böbrek fonksiyonu varlığında ciddi kalsiyum eksikliği ve vitD
eksikliği durumlarında
• Kronik
böbrek hastalığı olan hastada ise
• 1,25-(OH)2
vit D üretiminde azalmaya
• Azalmış
intestinal kalsiyum absorpsiyonuna
• Kemiklerin
PTH’a rezistansına ve
• Renal
fosfat retansiyonuna bağlı olarak sekonder hiperparatiroidi gelişir.
Tersiyer hiperparatiroidi: Etyoloji ve Patogenez
• Tersiyer
hiperparatiroidi paratiroidlerin otonom hâle geldiği klinik tablodur.
•
Yine üremik hastalarda sekonder hiperparatiroidinin
bir sonucu olarak görülür.
• Renal
osteodistrofi
• Kronik
böbrek hastalığında görülen kemik bozukluklarıdır.
• Patofizyolojisi:
Dolaşımda artan fosfat, PTH düzeylerini artırır. PTH,
osteoklastları aktive ederek kemik kitlesini azaltır.
• Artmış
veya azalmış kemik turnoverı durumlarının ikisi de görülebilir.
• Renal
osteodistrofi
• PTH,
KBY hastalarında renal osteodistrofi gelişiminde majör bir faktördür.
• Yüksek
turnoverlı hastalarda belirgin derecede PTH artışı varken düşük turnoverlı
hastalarda küçük bir artış sözkonusudur.
• Üçüncü
bir miks üremik osteodistrofi tipinde de hiperparatiroidi ve defektif
mineralizasyon mevcuttur.
Hiperparatiroidi: Laboratuvar
• Primer
hiperparatiroidide
• İntakt
PTH (immünoradyometrik assay) serum düzeylerinin artmış
bulunması
•
Hiperkalsemi- serum düzeltilmiş toplam kalsiyum
>10.5 g/dL
•
İdrar kalsiyum ekskresyonu yüksek
veya normal olabilir.
• Serum
fosfat düzeyi düşük olup sıklıkla <2.5 mg/dL’dir. Sekonder
hiperparatiroidide ise aksine serum fosfat düzeyi yüksek olabilir.
• vitD
eksikliği sıktır. 25-OH vitD düzeyleri ile taranabilir. Bu düzeyin
<20 μg olması
hiperparatiroidiyi ve onun kemikteki etkilerini artırabilir. vitD replasmanı
yardımcı.
• Hiperparatiroidi:
Laboratuvar: 24 saatlik idrar kalsiyum ekskresyonu
• Test
öncesi tiyazid diüretikler kesilmelidir.
• Normal
değer 100-250 mg/gün aralığındadır.
• 250-300
mg/gün’den fazla bir ekskresyon hiperkalsiüriyi gösterir.
• Primer
hiperparatiroidide test yüksek veya normal olabilir.
• 24
saatlik idrarda kalsiyum <50 mg veya rastgele idrarda <5 mg/dL olması
primer hiperparatiroidi için tipik değildir.
• Olası
bir familyal benign hipokalsiürik hiperkalsemi’yi düşündürmelidir.
• 25
OH vitD primer ve sekonder hiperparatiroidide düşük beklenir.
• Primer
hiperparatiroidide, salınan yüksek PTH, 1-alfa hidroksilaz enzimini stimüle
ederek 25 OH vitD à1,25
OH2 vitD çevrimini artırır.
• Sekonder
hiperparatiroidide kronik böbrek yetmezliğinde GFR azalması sonucu 25- OH vitD
seviyesi azalır.
• Ayrıca
FGF23 (fibroblast büyüme faktörü 23) ve hiperfosfatemi de aktif vitD
seviyesinin azalmasına yol açar.
• Hipokalsemi
oluşur ve PTH yükselir.
• Normal
serum kalsiyum düzeyleri görülen, düşük kemik
dansiteli ve yüksek PTH saptanan hastalar sekonder
hiperparatiroidi açısından değerlendirilmelidir.
• Sekonder
hiperparatiroidi nedenleri dışlandığında bazı hastalarda normokalsemik
hiperparatiroidi de görülebilmektedir. Bu hastaların ise takibi lüzumludur.
Hiperparatiroidi: Görüntüleme
• Tanıda
gerekli değildir.
• Özellikle
primer ve tersiyer hiperparatiroidide preoperatif olarak lokalizasyonu gösterme
amacı ile ve komplikasyonların taranmasında kullanılır.
Boyun
ultrasonu mandibuladan superior mediastene kadar boynun
taranmasını sağlar.
• Ektopik
paratiroid adenomları da tespit edilebilir.
• Soliter
adenomlarda sensitivitesi daha yüksektir.
• Büyümüş
paratiroidler ovoid, homojen, hipoekoik yapılar olarak 0.8-1.5 cm
uzunluğunda görülür.
• Diğer
yapılardan adenomun ayrılmasında Doppler görüntüleme kullanılabilir.
• Hiperparatiroidi:
Görüntüleme
• 99mTc-Sestamibi
sintigrafisi paratiroid adenomlarının lokalize edilmesinde
kullanışlıdır. Yine de bazen yanlış pozitif sonuçlar verebilir. 3 boyutlu
SPECT.
• BT
ve MR paratiroid açısından yukarıdaki yöntemlerin gölgesinde
kalmaktadır.
• Komplikasyonların
taranmasında
• Nefrolitiyazis
açısından kontrastsız BT
•
Kemik kaybı açısından DXA (dual energy x-ray
absorptiometry) uygulanabilir.
Hiperparatiroidi: Ayırıcı Tanı
• Artifakt
• Maligniteye
bağlı hiperkalsemi (PTHrP↑: meme, akciğer,
pankreas, uterus, renal hücreli karsinoma, paragangliyoma; vitD↑:
lenfoproliferatif hastalıklar, over maligniteleri; ayrıca multipl myeloma)
• Sarkoidoz
ve diğer granülomatöz hastalıklar
• Kalsiyum
veya vitD aşırı alımı
• Ailevi
benign hipokalsiürik hiperkalsemi
• Adrenal
yetmezlik
• İmmobilizasyon
hiperkalsemisi
• …Diğer
(Tiyazid kullanımı, lityum, bisfosfonatlar, hipertiroidide artmış kemik
metabolizması sonucu hiperkalsemi)
Tedavi
• Hiperkalsemi
tedavisi
• Serum
kalsiyum düzeyi >14 mg/dL acil tedavi endikasyonudur.
-Hidrasyon
• %
0.9 NaCI ile sıvı replasmanı
• Başlangıç
infüzyon hızı 250-500 ml/saat
• Hedef-
150-200 ml/saat idrar çıkışı
-Kıvrım (loop) diüretikler
• İdrar
Ca atılımını artırır. (Furosemide 20-40 mg IV / 2 saatte bir)
• Diürezden
önce yeterli sıvı replasmanı yapılmalı.( vücut sıvı hacminde kontraksiyon
ardından ciddi dehidratasyon ve renal yetmezlik)
-Bifosfonatlar
• İntravenöz
bifosfonatlar kemik rezorpsiyonunun potent inhibitörleridir.
• Hiperparatiroidideki
hiperkalsemiyi geçici olarak tedavi edebilirler.
• Pamidronate
30-90 mg/%0.9 salin içerisinde iv 2-4 saat olarak kullanılır.
• Zoledronik
asit 2-4 mg iv 15-20 dakika içinde verilir.
• İntravenöz
bifosfonatlar cerrahi öncesi hazırlıkta ağır hiperparatiroidi olgularında
faydalıdır.
• Aledronat
gibi oral bisfosfonatlar hiperparatiroidide görülen hiperkalseminin tedavisinde
inefektiftir.
-Sinakalset
• Kalsimimetik
bir ajandır.
• Paratiroid
bezlerinde CaSR reseptörlerine bağlanır.
• PTH
sekresyonunu azaltır.
Sekonder
ve tersiyer hiperparatiroidide
• Oral
başlangıç dozu 30 mg/gün olup maksimum 250 mg/gün’e kadar çıkılabilir.
• Hedef
serum PTH düzeyinin 150-300 pg/mL aralığında tutulmasıdır.
• Sinakalset: Sinakalset
primer hiperparatiroidide de kullanılabilir. Oral
2x1 30-50 mg olarak kullanılabilir. Paratiroid
karsinomuna bağlı ağır hiperkalsemi olgularında da günde iki kez verilebilir. Oldukça
pahalı bir ilaçtır.
-Vitamin
D tedavisi
Paratiroidektomi
• Primer
hiperparatiroidi olgusunda altta yatan neden bir paratiroid adenomu ise
adenom çıkartılır.
• Eksplorasyon
• Minimal
invaziv cerrahi: preoperatif görüntüleme yöntemlerinden yardım alınır.
• Görüntüleme
yapılmaksızın bilateral boyun eksplorasyonu şu hastalara önerilir:
• Hiperparatiroidi
aile öyküsü +
• Özgeçmiş
ve/veya soygeçmişte MEN (multipl endokrin neoplazi öyküsü)
• Tek
cerrahide optimal başarı bekleyen hastalar (hasta isteği)
Paratiroidektomi endikasyonları
•
50 yaşından genç tüm hastalar
•
Hiperkalsemi (normal üst limitten Ca >1 mg/dl
yüksek olması)
•
Kreatinin klerensi <60 mL/min
•
24-saatlik idrar kalsiyumu>400 mg/dL (>10
mmol/dl)
•
Direkt grafi, ultrason, veya BT ile nefrolitiyazis
veya nefrokalsinozis varlığı
•
Osteoporoz
•
Düal-enerji x-ray absorpsiyometri (DXA) ile KMD:
Lumbar vertebra, kalça, femur boynu veya distal 1/3 radiusta T-skoru ≤2.5
•
Direkt grafi, BT veya MR ile vertebral fraktür veya
DXA ile vertebral kırık belirlenmesi
• Paratiroid
hiperplazisi sekonder ve tersiyer hiperparatiroidide sıklıkla
görülmektedir.
• Subtotal
paratiroidektomi optimaldir ve genellikle 3½ (üç ve bir yarım) bez çıkartılır.
• Rezidü
paratiroid dokusu için metal klip bırakılır.
• Sinakalset
cerrahi tedavinin bir alternatifidir.
• Paratiroidektomi:
Paratiroid karsinomu
• Paratiroid
karsinomu ciddi hiperkalsemi ve çok yüksek serum PTH düzeylerine
yol açabilir.
• Tedavi,
tümörün bütününün ve beraberinde ipsilateral tiroid lobunun çıkartılması
şeklindedir.
• Metastaz
hastaların yarısında görülmektedir.
• Genellikle
nüks için yeniden operasyon gerekir.
• Adjuvan
radyoterapi uygulanabilir.
•
Sinakalset ve iv zoledronik asit gerektiğinde
kullanılır.
Paratiroidektomi: Postoperatif takip ve komplikasyonlar
• Adenomun
veya hiperplastik bezlerin çıkartılmasını takiben 24-48 saat içinde serum
kalsiyum düzeyleri normale veya normalin altına iner.
• Başarılı
paratiroid cerrahiyi takiben hastaların %12’sinde PTH tekrar yükselebilir.
• Bu
aç kemik sendromu olarak adlandırılan klinik tablodur.
• Kalsiyum
ve vitamin D ile 3-6 ay boyunca tedavi edilir.
• Cerrahi
sonrası komşu tiroid bezinin cerrahi manipülasyonu hipertiroidi gelişmesine yol
açabilir. Propranolol bu durumda verilebilir.
Fatih Mehmet Kaya
Gebelik ve hiperparatiroidi
• Primer
hiperparatiroidili kadınların %67’si gebelik süresince pankreatit, kas
güçsüzlüğü, nefrolitiyazis, hiperemezis ve kognitif değişiklikler gibi
komplikasyonlarla karşılaşabilmektedir.
• Özellikle
postpartum dönemde olmak üzere hiperkalsemik kriz oluşabilir.
• Fetüslerin
%80’i maternal hiperparatiroididen etkilenmektedir. Fetal ölüm, preterm doğum
ve düşük doğum ağırlığı görülebilmektedir.
• Fetal
paratiroid dokusunun baskılanması ile yenidoğanlarda kalıcı hipoparatiroidi ve
neonatal hipokalsemi görülebilmektedir.
• Hipokalsemi
doğumdan 2-3 ay sonra bile tetani şeklinde ortaya çıkabilmektedir.
• İkinci
trimestrde paratiroidektomi yapılabilir.
Sonuç
• Paratiroid
bezleri kalsiyum metabolizmasının düzenlenmesinden sorumlu olup asıl görevi şef
hücrelerinden PTH hormonunun üretim ve salınımıdır.
• Hiperparatiroidi,
hücresel değişiklikler ve yüksek PTH düzeyleri görülen klinik tablodur. Primer
hiperparatiroidi adenom, hiperplazi veya karsinomadan ileri gelebilir.
• Sekonder
ve tersiyer hiperparatiroidi genellikle üremik hastalarda oluşur.
• Tanı
klinik bulgular ve laboratuvar tetkikleri ile konur. Görüntüleme yöntemleri
cerrahi tedavi öncesi uygulanır.
• Tedavide
asemptomatik hastaların takibi, medikal tedavi ve cerrahi tedavi seçenekleri
bulunmaktadır.
Referansları merak ediyorsanız iletişime geçebilirsiniz.
Yorumlar
Yorum Gönder