Ana içeriğe atla

Hakkımda

Ana sayfaya dönmek için tıklayınız.

Fatih Mehmet Kaya, Dr.


Doğum: 1993, Trabzon, Türkiye Cumhuriyeti 🇹🇷
Ulusu: Türk
Alanı: Tıp
Durumu: Araş. Gör. Dr. (Tıp doktoru/Asistan Dr.)
Alma mater: Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, Dr. Rıdvan Ege Hastanesi (m. 2018)
Derecesi: 2018 Dönemi mezunu, Tıp Fakültesi birincisi
Uzmanlık öğrenciliği:
*SBÜ Gülhane Tıp Fakültesi (GATA) - Kadın Hastalıkları ve Doğum A.B.D. (2019-19)
*Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi/Trabzon - Kadın Hastalıkları ve Doğum A.B.D. (2020-)
Etkilendikleri:
Mustafa Kemal Atatürk, Namık Kemal, Jean-Jacques Rousseau, Dr. İbrahim Temo, Şemsettin Sami Fraşeri, İkinci Mahmut, Ovidius, Horatius, Ksenophon, Aristoteles, Fatih Sultan Mehmet, Sigmund Freud, Charles Darwin, Isaac Newton, Thomas Starzl, Alfred Blalock, Besim Ömer Akalın, Tevfik Sağlam, Rıdvan Ege, Kırımlı Aziz Bey, Halil İnalcık
Spor dalı: Eskrim (épée branşı, 2009'dan beri)- 2 kez gençler kategorisinde turnuva-bir kez pullerden çıkma
Çaldığı enstrümanlar: Karadeniz kemençesi (ileri seviye, 2011'den beri) ve gitar (başlangıç seviyesi)
Deneyimleri:
🇦🇹 Viyana Tıp Üniversitesi Viyana Genel Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum stajı (1 ay) - Ağu 2015

🇩🇪 Tübingen Üniversitesi Tıp Fakültesi Üniversite klinikleri İç hastalıkları/Kardiyoloji stajı (1 ay) - Haz 2017

🇨🇿 Prag Merkezi Asker Hastanesi,Genel Cerrahi rotasyonu (1 ay) - May 2018

Babil kulesi
tr Bu kullanıcının ana dili Türkçedir.
en-4 This user can contribute with a near-native level of English.
de-2 Dieser Benutzer hat fortgeschrittene Deutschkenntnisse.
la-2 Hic usor media latinitate contribuere potest.
el-1 Αυτός ο χρήστης μπορεί να συνεισφέρει σε βασικού επιπέδου ελληνικά.
fr-1 Cet utilisateur peut contribuer avec un niveau élémentaire de français.
ru-1 Этот участник владеет русским языком на начальном уровне.

Aslen Göreleli bir aileden 1993'te Trabzon'da doğdum. Küçük yaşta okuma ve yazmayı öğrendim. Bu sebeple ilkokul birinci sınıfı atladım. Erken yaşlarda yabancı dil ile tanıştım. Lise yıllarımda İngiliz ve Fransız klasiklerini ve Batı felsefesini okuma ve değerlendirme fırsatım oldu. Tıbbiye yıllarımda da bu merakım devam etti.

Tıp Fakültesi'ni 2018'de birincilikle bitirerek mezun oldum. Yapılan 2019 Şubat TUS Sınavında Gülhane Tıp Fakültesi'nde istediğim bölüm olan Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD. kazandım. İleride iyi bir klinisyen olmak istiyorum.

İyi derecede İngilizce ve orta seviye Almanca biliyorum. Rusça'yı çok iyi okuyabiliyorum, kimi zaman orta zorlukta cümleleri anlıyorum, ancak kelime dağarcığım bu dilde az. Yunan ve Arap alfabelerini okuyabiliyorum. Eski Yazı'yı ("Osmanlıca") tamamıyla okuyabiliyorum.

Eskrim, tenis ve yüzmeyi seviyorum. Birkaç kere eskrimde Gençler kategorisinde turnuvalara katıldım. Dalım épée'dir. Karadeniz kemençesi çalıyorum. Motor sporlarına ama özellikle de Formula 1'e ilgim var. Kitap okumayı çok severim. Klasik edebiyatı severim, yeni eserleri de okumaya çalışırım. 1800lü yılların Batılı yazarlarca kaleme alınmış romanları favorilerim.

Tarihe ve kültürel değerlerimize çok ilgim var. Ben tam anlamıyla heyecanlı bir vatanseverim. Antik Anadolu ve Rumeli kültürünün günümüz Türk kültüründe baş rolü oynadığını düşünüyorum. Ayrıca Antik çağlarda bu topraklardan çıkan değerlerin günümüz Avrupa uluslarının mevcudiyetinde önemli olduğunu görüyorum. Bu nedenle halk kültürünün gelişiminin ve Antik tarihimize sahip çıkılmasının güçlü savunucusuyum. Halk kültürünün Batılı anlamda gelişiminin ulusal özgüvenimizi artıracağı düşüncesindeyim.

Instagram: instagram.com/drfmkaya

İndirilebilir tıp notlarım (çalışma aşamasında) İndirmek için tıkla! :)

PATOLOJİ MİKROSKOP YORUMLARI (Yarım kalmıştı ama yine de işe yarayabilir.)
ANTİBİYOTİKLER NOTLARI
İMMÜNOLOJİ NOTLARI
PARAZİTOLOJİ NOTLARI

Ana sayfaya dönmek için tıklayınız.

ATATÜRK KÖŞESİ


"Ne Mutlu Türk'üm Diyene!"

Beni Türk hekimlerine emanet ediniz.

Cumhuriyetimizin kurucusu, Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk doktorlarına olan güveni ve sevgisini bu cümle ile ifade etmiştir. Biz, genç Türk hekimleri olarak Ata'mızın izinde, bu vatanı daha da yüceltmek için çok çalışacağız. Bu bir namus sözüdür.

-Atatürk "Hayatta en hakikî mürşit ilimdir." demiştir.
"Cumhuriyet, fikren, ilmen, fennen ve bedenen kuvvetli ve
yüksek seciyeli muhafızlar ister."
-Atatürk "Cumhuriyet, fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızlar ister." demiştir.
Atatürk'e ait İstiklal Madalyası
-Atatürk "İş, nazariyatın hâkimi, amiridir." demiştir.

Atatürk'ün "Ulus" tanımı

TÜRK TIP BÜYÜKLERİ


Dr. Şerefeddin SABUNCUOĞLU (1386-1468)
Erken İmparatorluk devrinin önemli cerrahıdır. Eserlerini yazarken ana dili Türkçe'yi tercih etmiştir. Cerrahî ile ilgili önemli eserleri bulunmaktadır.
Dr. Kırımlı Aziz bey (1840-1878)
Kırımlı Aziz Bey, tıp eğitimi dilinin Türkçe olması ile ilgili yaptığı çalışmaları ile tanınır.
Dr. Besim Ömer AKALIN (1862-1940)
Besim Ömer AKALIN, kadın-doğum alanında yaptığı olağanüstü çalışmaları ile tanınır. Ayrıca 1922 yılında bir grup genç kıza tıp fakültesine girme imkanı sağlamıştır. Bu gençler 1928'de mezun olmuşlardır. Dr. Besim Ö. Akalın, 1930'larda milletvekilliği yapmıştır. 1940 yılında Ankara'da vefat etmiştir. Pek çok eser bırakmıştır. Bunlardan en önemlilerinden biri de ilk Türk tıp yıllığı olarak kabul edilen Nevsal-i Afiyet'tir (1899).
Dr. Esat Fevzi (1874-1901)
Dr. Rifat Osman (1874-1933)
Esat Fevzi Bey ve Rifat Osman Bey, radyoloji alanında yaptığı çalışmaları ile tanınır. 1897 Harbi'nde, yaralı askerlere Röntgen ışınları bulunduktan çok kısa bir süre sonra, tıbbi amaçla Türkiye'de ilk tatbik edenlerdir.
Dr. İbrahim Refik SAYDAM (1881-1942)
Erken Cumhuriyet döneminde kurduğu veremle savaş dispanserleri ile tanınır. Sağlık, İçişleri bakanlıkları ile başbakanlık yapmıştır.

Ord. Prof. Dr. Tevfik SAĞLAM (1882-1963)
Dünyada ilk kez tifüs aşısını (Rickettsia prowazekii) 1. Dünya Savaşı sırasında, Doğu Cephesinde Erzurum'da uygulayan hekim olan Tevfik Sağlam aynı zamanda Veremle Savaş Derneği'nin kurucusudur. Askeri hekim olarak Gülhane'nin kuruluş yıllarında yetişmişti. Askeri hekimlikten emekli olduktan sonra İstanbul Tıp Fakültesi dekanı oldu. Nihayetinde Cumhuriyet döneminde İstanbul Üniversitesi rektörlüğü yapmıştır.
Dr. Hulûsi BEHÇET (1889-1948)
Oral ülser, genital aft, göz belirtileri ile seyreden ve literatüre Behçet hastalığı olarak geçen hastalığı keşfi ile tanınan dermatologdur. Ayrıca kutanöz leyşmanyazis'teki Behçet çivi belirtisinin de isim babasıdır.

Ana sayfaya dönmek için tıklayınız.

TÜRK TIBBİYE TARİHİ

Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şahane der Asitane-i Aliyye arması (Sivil tıp fakültesi)


Bizdeki Tıbbiye, kalifiye Türk hekimlerini yetiştirirken aynı zamanda devrinin en aydın insanlarını çıkartmıştır. Bu sebeple şu an fakültelere ayrılmış olsak da Tıbbiye bizim için halen birdir ve hepimiz 1827'den gelen ve Cumhuriyet'in de ışığından feyz alan o yenilikçi ruhun asârıyız.


Tıbbın Türkiye'de diğer meslek dallarına göre daha çağdaş ve dünyayla yarışır konumda olmasının pek çok sebebi vardır. 18. yüzyılın sonlarına doğru bir zamanların en önemli devleti olan Türk İmparatorluğu oldukça zayıflamıştı. Pek çok padişah, çeşitli ıslahat hareketlerinde bulunduysa da bir türlü başarı sağlanamadı. Artık 19. yüzyıl başlarında devlet adamlarınca Avrupa'da ve Yakın Doğu'da bulunan Türkiye'nin kurtuluşunun, Batılı reformlarda olduğu anlaşılmıştı. Bunlardan en önemlisi bu reformların bir kısmını erkenden hayata geçiren müceddid (yenilikçi) padişah Sultan İkinci Mahmut'un yaptığı yeniliklerdir. Bu padişah, devletin kurtuluşunu, Türkiye'nin içinde bulunduğu Avrupa kıtasının yeniliklerini yakalama cihetinde olduğunu iyi kavramıştı. Bu sebeple askeriyede ve tıbbiye sahasında inkılaplara önem vermiştir.

(i)Artık devşirme sistemi yoktu ve yeniçeriler disiplinsiz bir ordu olmuştu. Bu sebeple yeni disiplinli bir ordu teşkil edildi. (ii)Pek çok devlet dairesi açıldı. Posta teşkilatı kuruldu. (iii)Öğrenciler Avrupa'ya gönderildi. (iv) Pek çok yeniliğin yanında yeni ve hakiki bir Tıbbiye vücuda geldi.

Bu çağdaşlaşmayı değerli Türk hekimi Tbp. Tuğgeneral Tevfik Sağlam (1882-1963) şöyle anlatıyor:
Padişah İkinci Mahmut

Ord. Prof. Dr. Tevfik SAĞLAM
"Bizde de modern hekimlik 19. yüzyılda başlar. İkinci Sultan Mahmut 1827'de kurduğu Mekteb-i Tıbbiye ile Türk hekimliğinin bütün Ortaçağ hekimliği ile rabıtasını kesmiş ve bizde modern hekimliğin temelini atmıştır. Bu okul tam manası ile bir garp müessesesidir. Okulun başına Viyana'dan Dr. Bernard getirilmiştir. Bu zat, ilk iç (hastalıkları) kliniği hocamızdır. Bu okulun tesis tarihine bakılacak olursa modern hekimliğin tesisinde pek geç kalmış olmadığımız anlaşılır. Hele Sultan Mahmut'un eski medrese tıbbının ıslahı ile uğraşmayıp, tıp öğretimimizde Atatürk ölçüsünde tam bir inkılap yapması yalnız mesleğimiz için değil, memleket için de büyük bir bahtiyarlık olmuştur. İşte bu sayededir ki Türk hekimliği Türkiye'de bütün mesleklerden önce batılılaşabilmiş ve o zamandan beri garp manzumesi içinde çalışmak imkânı bulmuştur."

Tıbbiye 1898 - Renklendirme: Fatih Mehmet KAYA
14 Mart 1827'de Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane kurulmuştur. Bu okulun önemli hocalarını da burada analım:
Besim Ömer Paşa (AKALIN)



  • Aleksandr Zoeros Paşa
  • Besim Ömer Paşa (Akalın) (Paşa'nın hayatını okumak için üzerine tıklayınız.)
  • Esat Fevzi bey
  • Rasim Paşa
  • Mazhar Paşa
  • Yusuf Rami bey
  • Ferdinand Paşa
  • Ferik Nafiz Paşa
  • Cerrahi hocaları Nurettin bey ve Halit Şazi bey

Ana sayfaya dönmek için tıklayınız.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fizyoloji laboratuvarı- Kurbağa deneyleri

Kurbağanın deserebre edilmesi ve sonra da spinal kurbağa elde edilmesi, tıp fakültelerinde gösterilen klasik bir deney olup Merkezi Sinir Sistemi'nin fizyolojik işlevlerini anlamamıza yardımcı olur. Burada kalp atımları değerlendiriliyor. Deneyde deserebre ve spinal kurbağanın davranışları ve fizyolojik durumu gösterildi. Kurbağanın gözlerini birleştiren bir çizginin hemen arkasından kesilerek deserebre kurbağa elde edilir. Kurbağanın -zıplayabildiği, -suda yüzebildiği, -suya ters bırakılınca düz konuma geçebildiği görülür. Bir nevi kulak işlevi gören Timpanik zarın hizasından kesilince spinal kurbağa elde edilir. Kurbağanın geriye kalan vücudu kısa süreli spinal şoktan sonra istemsizce çekme refleksleri ni yerine getirebilirken geriye kalan (yukarıda bahsettiğimiz) davranışlar ve hareketler artık yapılamamaktadır. Daha sonra hala çalışmakta olan kalbin atımları şematik olarak bilgisayar ortamında izlendi. Ekstrasistolik kalp atımları görüldü.

Puberte prekoks

HAZIRLAYAN:  Fatih Mehmet Kaya  (lütfen izin almaksızın yazımı kullanmayınız!!) ÖNEMLİ NOT!!: BU BİR HASTA BİLGİLENDİRME YAZISI DEĞİLDİR!!! Bir  ders proje sunumu  olarak intörn doktor iken tarafımca  akademik amaçlar la hazırlanmıştır. Burada yazılanlarla ilgili bir sorumluluk kabul olunamaz. Sunum planı Normal puberte ve hormonal kontrol Puberte evreleri ve Tanner klasifikasyonu Erken puberte (puberte prekoks), çeşitleri, etyolojisi GnRH bağımlı puberte prekoks ve tedavisi GnRH bağımlı olmayan puberte prekoks ve tedavisi Giriş: Hormonal kontrol Hipotalamik GnRH pülsleri pitüiter gonadotropinlerin sekresyonunu sağlar. Ultrasensitif gonadotropin çalışmaları, puberteden önce LH ve FSH seviyeleri düşük olsa da, onların pülsatil olarak sekrete edildiğini göstermiştir.  Prepubertal hipotalamik-pitüiter-gonadal sistem hem negatif feedback kontrolü hem de γ -aminobütirik asit (GABA) ile baskılanır.  Puberte ilerledikçe LH pülslerinin ...

Hiperparatiroidi (ders sunumu)

Hazırlayan: Fatih Mehmet Kaya ÖNEMLİ NOT. Dönem 6'da intörn iken hazırladığım bu ders sunumu, akademik fikir verme amacı ile yazılmış olup, yazılanlardan sorumluluk kabul edilemez. Bu yazıyı lütfen izinsiz olarak alıp  sitenizde veya başka bir yerde kullanmayınız. Paratiroid bezi: Anatomi •     Paratiroid bezleri her biri 30-40 mg ağırlığında gelen ve gri ve sarı renkli olan bezlerdir. Her insanda tipik olarak 4 adet bulunur. •     Tiroid bezinin arka komşuluğunda üst ve alt paratiroid bezleri bulunur. •     Böylece paratiroid dokusu erişkinlerde ortalama 120-160 miligramdır. Paratiroid bezi: Embryoloji •     Paratiroid bezlerin üst çifti embryonun dördüncü brankiyal poşlarından, alt paratiroid bezleri ise timus gibi üçüncü brankiyal poştan gelişir. •     Ektopik bezlerin yerleşim yerleri sık olarak timik kalıntılar, anterior mediastende ve nadir olarak da karotis kılıfı, perikard ve far...