Ana içeriğe atla

Tıbba adanmış bir hayat: Dr. Besim Ömer Akalın

Tıp alanında uzun birikimler sonucu dünyayla eşit hatta bazen daha iyi konumdayız. Bunu da iyi yetişmiş Türk hekimlerine borçluyuz.

Bu yazımda sizlere kendim için bir idol olarak gördüğüm Dr. Besim Ömer Akalın'dan bahsedeceğim. Aslında bu doktorun hayatını yakından incelemek benim için bir tesadüf olmuştu. Geçen sene tıp tarihi derslerimizde üst sınıflardan kalma notlarda adına rastlamış ve sonra merak edip bir internet araştırması yapmıştım. Sonradan gerçekten şahsiyet olarak kendisinden etkilendim.

Besim Ömer, 1862 yılında İstanbul'da doğdu. İlkokulu Kosova Priştine'de yaptı. Daha sonra İstanbul'da Kuleli askeri tıp okulunda okudu. Osmanlı Kraliyet Tıp Okulu'nu (Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane) 1883'te yüzbaşı rütbesiyle bitirerek tıp doktoru oldu. 1885'te Fransa'nın başkenti Paris'te kadın hastalıkları ve doğum uzmanlığını alan Akalın, 1889'da Türkiye'ye dönerek ferik (korgeneral) rütbesi ile tıp fakültesinde ders verdi. O dönem Hilal-ı Ahmer cemiyetinde büyük emeği geçen Akalın'ın doğum kliniği açma çabaları, dönemin İmparatoru Abdülhamid tarafından reddedildi. Buna rağmen 1892'de gizli bir klinik açmaya muvaffak oldu ve bu kliniği 17 yıl boyunca sürdürdü.

1908 yılındaki İttihat ve Terakki Devrimi'nde paşalığı alınarak rütbesi albaylığa indirildi. 1911'den sonra ve Dünya Savaşı sırasında da hemşire yetiştirdi. Önemli bir başka yaptığı iş de, 1922 yılında bir grup genç kıza tıp fakültesine girme imkanı sağlamasıdır. Bu gençler 1928'de mezun olmuşlardır.

Dr. Besim Ö. Akalın, 1930'larda milletvekilliği de yaptı. 1940 yılında Ankara'da vefat etti. Pek çok eser bırakmıştır. Bunlardan en önemlilerinden biri de ilk Türk tıp yıllığı olarak kabul edilen Nevsal-i Afiyet'tir (1899).

Sonuç olarak Akalın, Türk tıbbında jinekoloji ve obstetriğin ilerlemesinde rolü olan önemli bir hekimimizdir.

Besim Ömer Akalın ile ilgili internette rastladığım bazı yazılarda onun Titanic bileti olduğu ve gemiyi kaçırdığı için faciadan kurtulduğu ile ilgili birşeyler okumuştum. Fakat bunların doğruluğunun kanıtlanmadığını düşünüyorum. Yine de merak ediyorsanız Google'dan araştırabilirsiniz. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fizyoloji laboratuvarı- Kurbağa deneyleri

Kurbağanın deserebre edilmesi ve sonra da spinal kurbağa elde edilmesi, tıp fakültelerinde gösterilen klasik bir deney olup Merkezi Sinir Sistemi'nin fizyolojik işlevlerini anlamamıza yardımcı olur. Burada kalp atımları değerlendiriliyor. Deneyde deserebre ve spinal kurbağanın davranışları ve fizyolojik durumu gösterildi. Kurbağanın gözlerini birleştiren bir çizginin hemen arkasından kesilerek deserebre kurbağa elde edilir. Kurbağanın -zıplayabildiği, -suda yüzebildiği, -suya ters bırakılınca düz konuma geçebildiği görülür. Bir nevi kulak işlevi gören Timpanik zarın hizasından kesilince spinal kurbağa elde edilir. Kurbağanın geriye kalan vücudu kısa süreli spinal şoktan sonra istemsizce çekme refleksleri ni yerine getirebilirken geriye kalan (yukarıda bahsettiğimiz) davranışlar ve hareketler artık yapılamamaktadır. Daha sonra hala çalışmakta olan kalbin atımları şematik olarak bilgisayar ortamında izlendi. Ekstrasistolik kalp atımları görüldü.

Puberte prekoks

HAZIRLAYAN:  Fatih Mehmet Kaya  (lütfen izin almaksızın yazımı kullanmayınız!!) ÖNEMLİ NOT!!: BU BİR HASTA BİLGİLENDİRME YAZISI DEĞİLDİR!!! Bir  ders proje sunumu  olarak intörn doktor iken tarafımca  akademik amaçlar la hazırlanmıştır. Burada yazılanlarla ilgili bir sorumluluk kabul olunamaz. Sunum planı Normal puberte ve hormonal kontrol Puberte evreleri ve Tanner klasifikasyonu Erken puberte (puberte prekoks), çeşitleri, etyolojisi GnRH bağımlı puberte prekoks ve tedavisi GnRH bağımlı olmayan puberte prekoks ve tedavisi Giriş: Hormonal kontrol Hipotalamik GnRH pülsleri pitüiter gonadotropinlerin sekresyonunu sağlar. Ultrasensitif gonadotropin çalışmaları, puberteden önce LH ve FSH seviyeleri düşük olsa da, onların pülsatil olarak sekrete edildiğini göstermiştir.  Prepubertal hipotalamik-pitüiter-gonadal sistem hem negatif feedback kontrolü hem de γ -aminobütirik asit (GABA) ile baskılanır.  Puberte ilerledikçe LH pülslerinin ...

Hiperparatiroidi (ders sunumu)

Hazırlayan: Fatih Mehmet Kaya ÖNEMLİ NOT. Dönem 6'da intörn iken hazırladığım bu ders sunumu, akademik fikir verme amacı ile yazılmış olup, yazılanlardan sorumluluk kabul edilemez. Bu yazıyı lütfen izinsiz olarak alıp  sitenizde veya başka bir yerde kullanmayınız. Paratiroid bezi: Anatomi •     Paratiroid bezleri her biri 30-40 mg ağırlığında gelen ve gri ve sarı renkli olan bezlerdir. Her insanda tipik olarak 4 adet bulunur. •     Tiroid bezinin arka komşuluğunda üst ve alt paratiroid bezleri bulunur. •     Böylece paratiroid dokusu erişkinlerde ortalama 120-160 miligramdır. Paratiroid bezi: Embryoloji •     Paratiroid bezlerin üst çifti embryonun dördüncü brankiyal poşlarından, alt paratiroid bezleri ise timus gibi üçüncü brankiyal poştan gelişir. •     Ektopik bezlerin yerleşim yerleri sık olarak timik kalıntılar, anterior mediastende ve nadir olarak da karotis kılıfı, perikard ve far...