- Latince ve Yunanca kelimeler etimolojileri ile örtüşecek şekilde uygun yazılmalı: Musculus deltoideus. Yunanca’da özellikle harflerden Ξ için ks; Υ için ü; Χ için kh; Φ için f kullanılabilir. Kökeni bu diller olup Fransızcadan Türkçe’ye geçen –ve bol miktarda var olan- tıp terimleri Fransızca okunuşlarının Türkçe yazılışı şeklinde kullanılmaya devam etmeli örn: edema –“ödem” gibi.
- Tıpta yerleşmiş yabancı kökenli kelimelere Öztürkçe uydurma karşılıklar bulunmamalı. Bunlar işimizi zorlaştıracaktır.
- İngilizce ve Almanca kökenli tıp terimleri olduğu gibi yazılmalı: “hasta bir bypass operasyonu geçirdi.” “hastanın bir süredir mittelschmerz’i varmış.
- Temel tıp bilimlerindeki kimi terimler Türkçe karşılıkları ile kullanılmalı. Daha önce bu konuya eğilmiş müelliflerin yaklaşımı korunmalı. Örneğin farmakoloji profesörü Kayaalp’ten bir öneri Efficacy and safety of a drug à bir ilacın “etkililiği” ve “güvenliliği”
- Bu kaidelerle ilgili bir kitap yazılmalı ve Türk doktorlarının kılavuzu olmalı.
Kurbağanın deserebre edilmesi ve sonra da spinal kurbağa elde edilmesi, tıp fakültelerinde gösterilen klasik bir deney olup Merkezi Sinir Sistemi'nin fizyolojik işlevlerini anlamamıza yardımcı olur. Burada kalp atımları değerlendiriliyor. Deneyde deserebre ve spinal kurbağanın davranışları ve fizyolojik durumu gösterildi. Kurbağanın gözlerini birleştiren bir çizginin hemen arkasından kesilerek deserebre kurbağa elde edilir. Kurbağanın -zıplayabildiği, -suda yüzebildiği, -suya ters bırakılınca düz konuma geçebildiği görülür. Bir nevi kulak işlevi gören Timpanik zarın hizasından kesilince spinal kurbağa elde edilir. Kurbağanın geriye kalan vücudu kısa süreli spinal şoktan sonra istemsizce çekme refleksleri ni yerine getirebilirken geriye kalan (yukarıda bahsettiğimiz) davranışlar ve hareketler artık yapılamamaktadır. Daha sonra hala çalışmakta olan kalbin atımları şematik olarak bilgisayar ortamında izlendi. Ekstrasistolik kalp atımları görüldü.
Yorumlar
Yorum Gönder