Ana içeriğe atla

İntörn Doktorlar için pratik radiyal arteriyel kan gazı alma yöntemi

Ön not: Bu yazı bir fikir verme amacı ile yazılmıştır. Uygulamalarda herkesin sorumluluğu kendine ait olup, bu yazıdan sorumluluk kabul edilemez.

Tekrar merhabalar. Bu girdimde, intörn doktor iken yaptığımız bir uygulama olan arteriyel kan gazı almanın pratik bir tekniğinden bahsedeceğim. Ancak bilinmelidir ki herkesin kendine özgü bir tekniği vardır ve bu zamanla gelişir. Bu nedenle burada yazdıklarım sadece bu konu hakkında bir fikir vermek amaçlıdır.


Başlamadan önce en önemli prosedür dezenfeksiyondur. Elinizi ilk yıkayınız. Ancak acil ve hızlı davranılması gereken bir durumsa sterillium ile dezenfekte edebilirsiniz. Eldivenleri giyiniz. Spancı batikonlayarak radial bölgeye tek yönde uygulayalım. Teorik olarak AKG öncesi Allen testi ve lokal anestezi uygulaması da önerilir. Bunlardan ayrıca bahsetmeyeceğim.

Ön hazırlığımızı tamamen yaptığımızı farz ederek sözü uzatmadan tekniğe gelelim.


  • Radiyal arterden pulsasyon alınması Dominant elimizde şırınga varken, diğer elimizle radiyal arter pulsasyonunu palpe edelim. Pratik olarak anlatmak gerekirse ortadan geçen fleksör kas tendonlarının yaklaşık 1 cm lateralinde pulsasyonu alabilirsiniz. Pulsasyonu üç parmakla alırsanız zihninizde arterin seyrinin 3 boyutlu bir projeksiyonunu canlandırabilirsiniz.
  • Pulsasyon aldıktan sonra elinizi çekebilirsiniz. Bazen çekmeden artere girilir. Ancak benim fikrim, burada şırınga iğnesini kendi parmaklarınıza batırma riskiniz olabileceğidir. Ben bu yüzden arterin seyrini palpe ettikten sonra gözümün önünde 3 boyutlu hayal ediyorum.
  • Gözünüz pulsasyon aldığınız noktada olsun. Şimdi non dominant elinizi hastanın önkoluna sabitleyin ki hareket etmesin.
  • Şırınga ucundaki iğneye dikkatle bakın, uç kısmındaki boşluğu görün. Yanda yakından görünüşü görüyorsunuz.
    Bu uç noktanın açık kısmı proksimale bakmalıdır. Yani, Türkçesi'yle kolun yukarısına bakması daha mantıklıdır. Çünkü arteriyel kan akımı kalpten ekstremitelere doğrudur. Girmeden önce şırınganın içinde hafif bir boşluk bırakın ancak bu havayı içeriye pistonla sakın itmeyin. Parmaklarınız pistonda olsun.
  • Heparinli şırınga ucundaki iğnenin yönünü böyle tayin ettikten sonra 45 dereceden büyük herhangi bir açıyla (tam dik açı olmasın) pulsasyonu aldığınız noktadan yavaşça girin. Şırıngayı ilerletin. İçerideki boşluğa çok hafif kan dolarsa orada durun. Pistonu hafif geri çekin. Kan gelmezse çok hafif ileri geri yaparak arterin ortasını bulun. (Bu sırada dominant olmayan eliniz parmakları ile pulsasyon bölgesine, sabitleme amacıyla, hafif bir basınç uygulayın.) İçeriye nabız pulsasyonları şeklinde kan doluyorsa istediğiniz yerde, arterdesiniz demektir. Genellikle artere başarıyla girilir. Şu ana kadar yanlışlıkla hiç venöz kan almadım. Zaten o kadar derinde venlere rastlama imkanınız yok gibidir. Neyse.
  • Çok ilerlerseniz kemiklere denk gelebilirsiniz. Korkmayın. Bu durumda şırıngayı (pistonu değil) yavaşça geriye alın. Geri alırken kan iğneden içeri dolmaya başlarsa (ki genelde bu şekilde olur) tebrikler artere girdiniz. Arter olduğunu anlamak için şırınganın pistonunu biraz geri çekin. Kan nabız şeklinde içeri dolacaktır. Eğer ilk denememde arteri bulamazsam ben şırıngayı biraz ilerletip bu şekilde geri alırken arteri yakalamayı tercih ediyorum. Genelde işe yarıyor.
  • NE YAPMA: Bileğin içindeyken pistonu çekip iterek şırınga iğnesini içeride dolaştırma. Bu hem acı vericidir. Hem de hiçbir işe yaramaz.
  • İçerideyken şırınganın giriş açısını fazla değiştirme. İğne içeride esneyebilir, düşüncem o ki belki kırılabilir de. Böyle bir şeye hiç rastlamadım ama mümkün. Bunun yerine ikinci kez baştan denemek her zaman en iyisidir, en güvenlisidir. 
  • Kan gazını aldıktan sonra yavaşça iğneyi çekin. Dominant olmayan elinizde hazır bulundurduğunuz gazlı bezi üzerine çok sıkı bir şekilde 5 dakika boyunca bastırın. (Yeterince bastıramazsanız ekstravasküler alana kanama şişkinliğe yol açabilir.) Bu sırada tek elle iğneyi şırıngadan ayırabilir ve kapağı şırınga ucuna takabilirsiniz. Ama bence bir hemşire veya personelden yardım istemek bu noktada daha iyi. En geç 5-10 dakika içinde kanın cihaza okutulması en doğru sonuçları verecektir.
Geçmiş olsun.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fizyoloji laboratuvarı- Kurbağa deneyleri

Kurbağanın deserebre edilmesi ve sonra da spinal kurbağa elde edilmesi, tıp fakültelerinde gösterilen klasik bir deney olup Merkezi Sinir Sistemi'nin fizyolojik işlevlerini anlamamıza yardımcı olur. Burada kalp atımları değerlendiriliyor. Deneyde deserebre ve spinal kurbağanın davranışları ve fizyolojik durumu gösterildi. Kurbağanın gözlerini birleştiren bir çizginin hemen arkasından kesilerek deserebre kurbağa elde edilir. Kurbağanın -zıplayabildiği, -suda yüzebildiği, -suya ters bırakılınca düz konuma geçebildiği görülür. Bir nevi kulak işlevi gören Timpanik zarın hizasından kesilince spinal kurbağa elde edilir. Kurbağanın geriye kalan vücudu kısa süreli spinal şoktan sonra istemsizce çekme refleksleri ni yerine getirebilirken geriye kalan (yukarıda bahsettiğimiz) davranışlar ve hareketler artık yapılamamaktadır. Daha sonra hala çalışmakta olan kalbin atımları şematik olarak bilgisayar ortamında izlendi. Ekstrasistolik kalp atımları görüldü.

Puberte prekoks

HAZIRLAYAN:  Fatih Mehmet Kaya  (lütfen izin almaksızın yazımı kullanmayınız!!) ÖNEMLİ NOT!!: BU BİR HASTA BİLGİLENDİRME YAZISI DEĞİLDİR!!! Bir  ders proje sunumu  olarak intörn doktor iken tarafımca  akademik amaçlar la hazırlanmıştır. Burada yazılanlarla ilgili bir sorumluluk kabul olunamaz. Sunum planı Normal puberte ve hormonal kontrol Puberte evreleri ve Tanner klasifikasyonu Erken puberte (puberte prekoks), çeşitleri, etyolojisi GnRH bağımlı puberte prekoks ve tedavisi GnRH bağımlı olmayan puberte prekoks ve tedavisi Giriş: Hormonal kontrol Hipotalamik GnRH pülsleri pitüiter gonadotropinlerin sekresyonunu sağlar. Ultrasensitif gonadotropin çalışmaları, puberteden önce LH ve FSH seviyeleri düşük olsa da, onların pülsatil olarak sekrete edildiğini göstermiştir.  Prepubertal hipotalamik-pitüiter-gonadal sistem hem negatif feedback kontrolü hem de γ -aminobütirik asit (GABA) ile baskılanır.  Puberte ilerledikçe LH pülslerinin ...

Hiperparatiroidi (ders sunumu)

Hazırlayan: Fatih Mehmet Kaya ÖNEMLİ NOT. Dönem 6'da intörn iken hazırladığım bu ders sunumu, akademik fikir verme amacı ile yazılmış olup, yazılanlardan sorumluluk kabul edilemez. Bu yazıyı lütfen izinsiz olarak alıp  sitenizde veya başka bir yerde kullanmayınız. Paratiroid bezi: Anatomi •     Paratiroid bezleri her biri 30-40 mg ağırlığında gelen ve gri ve sarı renkli olan bezlerdir. Her insanda tipik olarak 4 adet bulunur. •     Tiroid bezinin arka komşuluğunda üst ve alt paratiroid bezleri bulunur. •     Böylece paratiroid dokusu erişkinlerde ortalama 120-160 miligramdır. Paratiroid bezi: Embryoloji •     Paratiroid bezlerin üst çifti embryonun dördüncü brankiyal poşlarından, alt paratiroid bezleri ise timus gibi üçüncü brankiyal poştan gelişir. •     Ektopik bezlerin yerleşim yerleri sık olarak timik kalıntılar, anterior mediastende ve nadir olarak da karotis kılıfı, perikard ve far...